Deniz suyunun içme suyuna dönüştürülmesi, su kaynaklarının daha verimli kullanılmasını sağlar ve su israfını önler. Sürdürülebilir kalkınma için bu teknolojiler büyük bir fırsat sunuyor."

Suyun Geleceği İçin Bir Adım: Deniz Suyunu İçme Suyuna Dönüştürmek Mümkün mü?

Suyun Geleceği İçin Bir Adım…

Dünya haritasına baktığımızda dünyanın büyük bir kısmının su ile kaplı olduğunu görmek mümkün. Çünkü mavi gezegenimizin %70’i sudan oluşuyor. Ancak yeryüzündeki bu suyun neredeyse %96’sı tuzlu suya sahip okyanus ve denizlerde bulunuyor. Bu orandan geriye kalan oldukça küçük pay ise tatlı su, yani su kaynağı olarak kullanabileceğiniz kısım. Durum böyle olunca da “Neden okyanus ve deniz suyunu filtreleyerek içme suyu elde etmiyoruz?” düşüncesine kapılmak kaçınılmaz.

Peki, gerçekten tuzlu suyu filtreleyip içilebilir suya dönüştürmek mümkün mü? Tabii ki bunu yapabilecek teknolojiler mevcut. Ancak bu teknolojilerin yaygınlaşmamasının temelinde farklı nedenler mevcut. “Bu nedenler nelerdir?” diyorsan gel, deniz suyunu içme suyuna çevirmenin detaylarını inceleyelim.

Deniz Suyu Nasıl İçme Suyuna Dönüştürülür?

Dünya haritasına baktığımızda dünyanın büyük bir kısmının su ile kaplı olduğunu görmek mümkün. Çünkü mavi gezegenimizin %70’i sudan oluşuyor. Ancak yeryüzündeki bu suyun neredeyse %96’sı tuzlu suya sahip okyanus ve denizlerde bulunuyor.

Deniz suyunu içme suyuna dönüştürmek için tabii ki deniz suyunun tuzdan arındırılması gerekiyor. Deniz suyunu tuzdan arındırmak için de günümüzde kullanılan temel olarak iki farklı yöntem bulunuyor. Bu yöntemler ise şu şekilde:

  • Termal: Bu yöntemde deniz suyu, saf buhar elde etmek için ısıtılır ve tuzdan ayrıştırılır. Sonrasında saf buhar, içme suyuna dönüştürülürken kalan tuzlu su, tekrar denize pompalanır.
  • Membran: Bu yöntemde de deniz suyuna yüksek basınç uygulanarak su, tuzdan ve diğer tüm kirletici maddelerden arındırılır. 

Bu yöntemlerden biri olan termal, aslında deniz suyunu arındırmak için kullanılan ilk yöntem. Bu yöntemin alternatifi olan membran ise teknoloji geliştikçe daha yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanıyor. Membran teknolojisi kullanan tesislerin tüm dünyadaki tuzdan arındırılmış suyun %69’unu ürettiği biliniyor. Ancak özellikle Orta Doğu ülkelerinde hala termal tesisler aktif rol oynuyor.

Tuzdan arındırma yöntemlerinden de anlaşıldığı gibi deniz suyunu içme suyuna dönüştürecek teknolojiler mevcut. Peki, bu teknolojiler neden yaygınlaşıp dünya için büyük bir tehdit olan su kıtlığına çözüm sunmuyor? Çünkü bu teknolojilerin kullanımının temelinde pek çok zorluk bulunuyor.

Deniz Suyunu İçme Suyuna Dönüştürmenin Zorlukları

Deniz suyunu içme suyuna dönüştürmenin farklı açılardan zorlukları var. Bunlardan biri ise her iki yöntemin de yoğun bir enerjiye ihtiyaç duyması.

Deniz suyunu tuzdan arındırarak içme suyuna dönüştürecek yöntemlerin çalışma prensibine  bakıldığında, suyu tuzdan arındırmak için yoğun bir şekilde ya ısı ya da basınç uygulanması gerektiğini görüyoruz. Bu da demek oluyor ki deniz suyunu tuzdan arındırma işlemi, aynı zamanda fazlasıyla enerji kullanımı gerektiren bir süreç. Bu da hem maliyet hem de çevre açısından zorluğun başlıca kaynağı.

Yoğun enerji kullanımının yanı sıra deniz suyunun tuzdan arındırılması için kullanılan mevcut teknolojiler, denizlerin sağlığı için de bir tehdit. Çünkü bir tuzdan arındırma tesisinde üretilen her bir litre tatlı su için ortalama 1,5 litre tuzlu su da üretiliyor. Buna göre dünya çapında tuzdan arındırma tesisleri her gün neredeyse 142 milyon metreküp aşırı tuzlu suyu boşaltıyor. Bu durum ise denizlerdeki çözünmüş oksijeni tüketen ve bunun deniz yaşamına zarar veren büyük bir sorun. Bunun için de tuzdan arındırma tesislerinde sadece içme suyu üretimine değil enerji kullanımına ve atık yönetimine de oldukça dikkat edilmesi şart.

Kısacası deniz suyunu içme suyuna dönüştürecek teknolojiler olsa da bu teknolojilerin çevreye verdiği zararı ortadan kaldırmak ve yüksek maliyeti düşürmek için gitmesi gereken daha çok yol var. Bu nedenle suyun geleceği için su israfına karşı bireysel olarak aldığımız kararlar ile sorumluluğumuz büyük.

Unutma ki bireysel her karar, büyük değişimler meydana getirebilir. Sen de dünyanın geleceği için kalıcı çözümler arıyorsan, “Yeteri Kadar En Doğru Karar” diyerek israfa karşı başlattığımız seferberlik hareketinin bir parçası olabilirsin.

 

Öne Çıkan Yazılar
10-12-2024

Teknoloji Çağında Sürdürülebilir Tüketim Mümkün mü?

Teknoloji, günümüz dünyasının ayrılmaz bir parçası. Çünkü artık pek çok gelişim ve değişimin temeli, teknolojiye dayanıyor.
10-12-2024

Sonsuz ve Sınırsız Tüketim Arzusu Nelerin Sonunu Getiriyor, Hangi Kaynakları Tüketiyor?

Zaman hızla geçiyor, teknoloji gelişiyor ve neredeyse her gün yeniden tüketeceğimiz yeni ürünler veya hizmetler ile karşılaşıyoruz.
04-06-2025

Yemeğim Bitmedi, Şimdi Ne Olacak?: Restoranlarda Gıda Atığı Yönetimi

Farklı yemekler yemeyi veya sokağında yeni açılan restoranı denemeyi istemek oldukça doğal. Özellikle de neredeyse her gün yeni bir seçeneğin ortaya çıktığı bu tüketim kültüründe... Ancak artık günümüzün ayrılmaz bir parçası haline gelen bu tüketim alışkanlığının arkasında görülmesi gereken bir bitmemiş tabaklar yığını var.
02-07-2025

Enerji İsrafı Evde Başlar: Değiştirebileceğimiz 4 Alışkanlık

Evlerimiz, kendimizi en rahat ve huzurlu hissettiğimiz alanlar olmasının yanı sıra aynı zamanda sadece bugünümüzü değil, geleceğimizi de etkileyen davranışlarımızın başladığı yerler. Çünkü ev ortamında farkında olmadan enerji israfına yol açabilecek alışkanlıklar edinebiliriz. Bu alışkanlıklar ise enerji tüketiminde önemli bir paya sahip. Gelin, bu konuyu detaylı bir şekilde ele alalım.