Su, her şeyin temelidir. Su israfını azaltarak, sınırlı kaynakların sürdürülebilir bir şekilde kullanılmasını sağlayalım.

Her Damlası Değerli: Türkiye’nin Su Ayak İzi

Su, yaşamın temel kaynağı ve dünyamızın vazgeçilmezi. Ancak her geçen gün artan nüfus, değişen tüketim alışkanlıkları ve iklim krizi, su kaynaklarımız üzerindeki baskıyı daha da artırıyor.

Ancak unutmayalım ki su, sonsuz bir kaynak değil. Su kaynaklarının tükenmesinin önüne geçebilmek için de tüketimden üretime kadar her alandaki su israfının önüne geçmek oldukça önemli. Bu noktada ise yalnızca bireysel su tüketimine değil, üretim süreçlerinde harcanan görünmez su miktarına da odaklanmak gerekli.

“Bir ürün veya hizmet üretirken ne kadar su kullanıldığını nereden bileceğiz?” diye merak ediyorsan, seni su tüketimini ölçmek ve su kaynaklarını verimli kullanmayı teşvik etmek amacıyla geliştirilmiş su ayak izi kavramı ile tanışmaya davet ediyoruz.

Su Ayak İzi Nedir?

Su, yaşamın temel kaynağı ve dünyamızın vazgeçilmezi. Ancak her geçen gün artan nüfus, değişen tüketim alışkanlıkları ve iklim krizi, su kaynaklarımız üzerindeki baskıyı daha da arttırıyor.

İlk olarak 2002 yılında ortaya çıkan su ayak izi kavramı, tıpkı karbon ayak izi gibi farkındalık yaratmak amacıyla geliştirilmiş bir gösterge. Karbon ayak izinde kişi ve kurumların yaptığı aktiviteler neticesinde atmosfere salınan sera gazı miktarı ölçülürken su ayak izi de bir ürünün veya hizmetin üretim aşamasından tedarik aşamasına kadar tüm süreçteki su tüketimini ölçen ve kullanılan suyun türüne dair bilgi edinmemizi sağlar. Yani su ayak izi ile yalnızca su hacmini değil; aynı zamanda kullanılan suyun türünü, ne zaman ve nerede kullanıldığını da görebiliriz. Peki, Türkiye’nin su ayak izindeki durum ne?

Bu sorunun cevabı için WWF (World Wide Fund For Nature – Dünya Doğayı Koruma Vakfı) tarafından hazırlanan Türkiye’nin Su Ayak İzi Raporu’na bakmakta fayda var.

Türkiye’nin Su Ayak İzi Ne Durumda?

Türkiye’nin Su Ayak İzi raporunda da belirtildiği üzere Türkiye, maalesef su zengini bir ülke değil. Hatta su israfına yönelik etkin çözümler üretilmediği takdirde Türkiye, 2030 yılında su krizi yaşayan bir ülkeye dönüşebilir.

Türkiye’nin su ayak izindeki en büyük paya sahip olan alan ise tarım. Verilere bakıldığında Türkiye’nin toplam su ayak izinin %89’unu tarım sektörünün oluşturduğunu görmek mümkün. Bu yüksek oranı ikinci sırada %7 ile evsel su ayak izi ve %4 ile de endüstriyel su ayak izi takip ediyor. Oranlardan da anlaşıldığı gibi Türkiye’nin su ayak izini iyileştirmede önlem alınması gereken başlıca alan tarım olarak karşımıza çıkıyor.

Ayrıca Türkiye için üretimin su ayak izinin bir bölümü, ihracat yoluyla diğer ülkelerin tüketiminin su ayak izini oluşturduğunu ve tüketim su ayak izinin bir kısmı da ithal edilen ürünlerden kaynaklı olduğunu belirtelim. Örneğin Türkiye’de üretilen kuru kayısı, büyük oranda Avrupa ülkelerine ihraç edildiği için kuru kayısı üretiminin su ayak izi Avrupa ülkelerinde tüketimin su ayak izine dâhil edilir. Öte yandan Türkiye’de tüketilen kahvenin su ayak izi Brezilya’nın üretiminin su ayak izine dâhildir. Buna göre de ülkede üretilip tüketilen ve ithal edilen ürünlerin de su ayak izini artırdığını söylemek mümkün. Türkiye’de tüketimin su ayak izinin en büyük bölümünü ise yine tarım sektörü oluşturur.

Tarımsal faaliyetlerdeki su kullanımı ile ilgili dikkat çeken bir diğer detay ise su tüketiminde kullanılan üç kaynaktan biri olan yeşil su yani yağmur suyu kullanım oranının yüksek olması. Bu da demek oluyor ki iklim koşulları, tarımsal üretim için kritik bir öneme sahip.

Ancak kullanılan su kaynağını, üretilen ürün bazında da değerlendirmek oldukça önemli. Çünkü buğday, pirinç gibi tahılların üretiminde yağmur suyu kullanılırken pamuk, şeker pancarı gibi endüstriyel bitkilerde asıl kaynak, tüm yüzey ve yeraltı tatlı su kaynaklarını temsil eden mavi su.

Bu bilgiler ışığında Türkiye’nin su tüketiminde tarım sektörünün oldukça büyük bir paya sahip olduğunu ve yağmur suyunun, tatlı su kaynaklarının su kullanımı açısından başlıca kaynak olduğunu söyleyebiliriz. Bu nedenle özellikle tarımsal faaliyetlere yönelik sürdürülebilir yöntemlerin tercih edilmesi, doğanın geleceği için olduğu gibi suyun geleceği için de oldukça önemli.

Su Ayak İzini Azaltmak İçin Neler Yapılmalı?

Türkiye’nin su ayak izini azaltmak için özellikle tarım alanında çalışmaların yapılması önemli. Su kaynaklarının verimli bir şekilde kullanılması ve su israfının yaşanmaması için sulama yöntemlerine dikkat edilerek su ayak izinde büyük bir paya sahip olan tarımda su tüketimi azaltılabilir.

Türkiye’nin su ayak izini azaltmak için özellikle tarım alanında çalışmaların yapılması önemli. Su kaynaklarının verimli bir şekilde kullanılması ve su israfının yaşanmaması için sulama yöntemlerine dikkat edilerek su ayak izinde büyük bir paya sahip olan tarımda su tüketimi azaltılabilir.

Yağmur suyu, tarımsal üretimde başlıca sulama kaynağı olsa da bu kaynağın verimli bir şekilde kullanılması gerekli. Çünkü yağmur suyuna bağlı olarak sulama yapmak, iklim değişikliklerine bağlı üretim yapmaya ve çevresel faktörlerden ötürü ürün kaybına sebep olabilir. Bu nedenle de yağmur suyunun anlık değil, sonradan da değerlendirilecek şekilde kullanılmasına dair çözümler üretilmeli.

Örneğin yağmur suyunun toplanması için sistemler kurularak yağmur suyunun sulamada kullanılması sağlanabilir. Bunun yanı sıra atık su olarak değerlendirilen suların da geri dönüşümü için sistemler geliştirilerek suyun atık olmasının önüne geçilebilir.

Ayrıca tarımsal faaliyetlerde su israfının yaşanmaması ve ürünlerin zarar görmemesi açısından sulama yöntemlerine de dikkat edilmesi şart. Çünkü sulama yaparken suyun en az kayıpla tüm tarlaya yayılmasını sağlamak gerekir. Ancak bu durumu göz ardı eden ve ülkemizde hala kullanılmaya devam eden vahşi sulama ise tarım sektöründe su tüketimini artıran başlıca unsur. Vahşi sulama hakkında daha detaylı bilgi almak için “Güncel Verilerle Tarımda Vahşi Sulamanın Yarattığı Tahribat” yazımızı okuyabilirsin.

Unutma ki vahşi sulama yerine damla veya yağmurlama gibi sulama yöntemleri ile kaynak suyun hem daha verimli kullanılması hem de ürünlerin kalitesinin bozulmaması mümkün. Biz de Eksim olarak “Yeteri Kadar En Doğru Karar” anlayışıyla tarımsal üretimde verimli sulama yöntemlerinin kullanımını yaygınlaştırmak için Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde çiftçilerimize yönelik uygulamalı eğitimler veriyor, sulamada akıllı sistemlere geçiş yapmak isteyen çiftçilerimize destek sağlıyoruz.

Öne Çıkan Yazılar
10-12-2024

Teknoloji Çağında Sürdürülebilir Tüketim Mümkün mü?

Teknoloji, günümüz dünyasının ayrılmaz bir parçası. Çünkü artık pek çok gelişim ve değişimin temeli, teknolojiye dayanıyor.
10-12-2024

Sonsuz ve Sınırsız Tüketim Arzusu Nelerin Sonunu Getiriyor, Hangi Kaynakları Tüketiyor?

Zaman hızla geçiyor, teknoloji gelişiyor ve neredeyse her gün yeniden tüketeceğimiz yeni ürünler veya hizmetler ile karşılaşıyoruz.
10-12-2024

Azalt, Yeniden Kullan, Geri Dönüştür: Döngüsel Ekonomi

Üretim döngüsünün en önemli parçası olan hammadde, tüketim kavramıyla da doğrudan bağlantılı.
04-06-2025

Yemeğim Bitmedi, Şimdi Ne Olacak?: Restoranlarda Gıda Atığı Yönetimi

Farklı yemekler yemeyi veya sokağında yeni açılan restoranı denemeyi istemek oldukça doğal. Özellikle de neredeyse her gün yeni bir seçeneğin ortaya çıktığı bu tüketim kültüründe... Ancak artık günümüzün ayrılmaz bir parçası haline gelen bu tüketim alışkanlığının arkasında görülmesi gereken bir bitmemiş tabaklar yığını var.