
İleriyi Görmek İçin Geriye Bakmak: Daha İyi Bir Gelecek İçin Değiştirebileceğimiz 3 Davranış

İleriyi görmek için bugün değiştirebileceğimiz 3 alışkanlık…
Hayatı en iyi şekilde sürdürmemiz için çeşit çeşit nimetlerle dolu dünya içinde kaynakların sınırlı olduğunu unutturacak kadar zenginlik barındırıyor. Sonsuz olmayan bu hediyeleri koruyup sonraki nesiller için geleceğe taşıma sorumluluğu da biz insanlara düşüyor. Hem bugününü hem de yarınlarını aydınlatacak üç temel soruyu cevaplayarak başlamaya ne dersin?
Alışveriş Kararın İhtiyaç mı, Yoksa Arzu mu Belirliyor?

“Dünyam ve kendi neslimin geleceği için ben de bir şey yapmak istiyorum.” diyorsan öncelikle tüketim alışkanlıklarını gözden geçirebilirsin. Çünkü satın alma kararlarımızın altında yatan temel dürtüyü anlamak önemli. Gerçek şu ki günümüz dünyası tüketmek, hatta ihtiyaçtan fazlasını tüketmek üzerine kurulu bir düzene sahip. Bu düzenin bir sonucu olarak da tüketim, ihtiyaçtan öte arzu ile yönetilen bir davranışa dönüşüyor.
Hedonik tüketim ile daha çok duygularımızın ve arzularımızın yönlendirdiği alışveriş davranışları sergiliyoruz. Bu da ürünleri, performans değerinden ya da işlevselliğinden çok, düşsel ve imgesel ögelerine göre değerlendirmemize neden oluyor. Yani duygularımızı ve arzularımızı tatmin etmek için anlık kararlarla hareket edebiliyoruz. Böylece sadece ürün veya hizmetleri tüketmiyor aynı zamanda kaynaklarımızı bilinçsizce tüketerek anlık ve dürtüsel attığımız adımların, diğer yandan geleceğimiz için yaptığımız bir seçim olduğunu unutabiliyoruz. Bu nedenle ilk olarak satın alma davranışımızın yalnızca bizi değil, dünyanın geleceğini de etkilediğini kabul etmeli ve gündelik yaşantımızda sık sık bu gerçeği hatırlamalıyız.
Günümüz tüketim alışkanlıkları sonucu gelecekte bizi nasıl bir tablonun beklediğini merak ediyorsan “Sonsuz ve Sınırsız Tüketim Arzusu Nelerin Sonunu Getiriyor, Hangi Kaynakları Tüketiyor?” yazımızı okuyabilirsin.
Musluklardan Boşa Ne Kadar Su Akıyor?

Tabii ki evlerde boşa giden sadece enerji değil. Musluklardan boşa akan sular, kaynak israfında büyük bir paya sahip. TÜİK istatistiklerine göre 2022 yılında deniz ve yeraltı gibi farklı kaynaklardan 19,2 milyar metreküp su çekildiği biliniyor. Bu suyun 6,7 milyar metreküpü ise evsel kullanım amaçlı olarak belediyeler tarafından çekilmiş. Kısacası yoğun su tüketimi de tıpkı enerji tüketimindeki gibi insanların gündelik hayattaki kullanımları ile doğrudan bağlantılı.
“Evsel su tüketiminden ne zarar gelebilir ki?” diye düşünüyorsan bu hızla su tüketmeye devam edersek WWF (World Wide Fund For Nature – Dünya Doğayı Koruma Vakfı) tarafından hazırlanan Türkiye’nin Su Ayak İzi Raporu’nda da belirtildiği gibi 2030 yılında Türkiye’nin su sıkıntısı yaşayan bir ülke olacağını söyleyebiliriz. Bu da demek oluyor ki musluklardan boşa akan sulara “Dur” demek ve yaşam için oldukça önemli olan su kaynaklarının hızla tükenmesinin önüne geçmek için zamanımız oldukça kısıtlı. Bu nedenle küçük bir adımın büyük öneme sahip olduğunu unutmadan aşırı su kullanımına neden olan davranışlarımızı gözden geçirmek, suyun geleceği için büyük öneme sahip.
“Peki, ne yapmalıyız?” sorusunun cevabı ise aslında oldukça basit. Suyun geleceği için musluklardan boşa akıp giden suları durdurmaya yönelik alabileceğin her önlem oldukça önemli. Duş süresini kısaltmak, bulaşıkları elde yıkamamak, bahçe sularken su tüketiminde aşırıya kaçmamak, suyu kullanmadığın sürelerde muslukları kapatmak, bulaşık ve çamaşır makinesini az yükte sık sık çalıştırmak yerine tam kapasitede çalıştırmak, su sızıntısı yapan muslukları tamir etmek veya değiştirmek, bahçene bir su deposu kurup yağmur suyunu biriktirek kullanmak, tarımsal sulamada verimli yöntemleri tercih etmek gibi davranış değişiklikleriyle yaşamın kaynağı olan suyun israf olmasının önüne geçebilirsin.
Kısacası bu temel davranış değişiklikleri ile bireysel olarak dünyanın geleceğine katkı sağlamak mümkün. Unutma ki bireysel her karar, büyük değişimler meydana getirebilir.
Sen de dünyanın geleceği için kalıcı çözümler arıyorsan, “Yeteri Kadar En Doğru Karar” diyerek israfa karşı başlattığımız seferberlik hareketinin bir parçası olabilirsin.